Meryem KARADAĞ
Geçtiğimiz hafta yapılan açıklamalarda, sadece Mersin’in değil, Çukurova başta olmak üzere tüm Doğu Akdeniz ve hinterlandının beklediği Mersin Ana Konteyner Limanı yatırımının yerine, Adana-Yumurtalık’ta 12 milyon TEU’luk bir konteyner limanı yatırımı yapılma kararı alınmasına yönelik açıklamalar Mersin iş dünyasında tepkilere yol açmıştı.
Konuyla ilgili bir araya gelen Mersin iş dünyası ve STK’lar, yaptıkları ortak açıklamada, Mersin’in, Ana Konteyner Limanı’nı beklerken, Ana Konteyner Limanı’nın Adana’ya yapılmasına yönelik açıklamaların kamuoyunda kafa karışıklığı yarattığı, Türkiye’yi Akdeniz’de rakipsiz bir lojistik merkez yapacak olan Ana Konteyner Limanı’nın en doğru adresinin Mersin olduğu belirtildi.
“Yapılan yatırım açıklaması izaha muhtaçtır”
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, Mersin Ana Konteyner Limanı konusunda ortaya çıkan ve kamuoyunda kafa karışıklığı yaratan gelişmelerle ilgili bir araya geldiklerini kaydetti. Çakır, TOBB’a bağlı Mersin oda ve borsaları, Mersin Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği, Mersin Ekonomi Platformu ve üyeleri, iş dünyası STK ve dernekleri ve lojistik sektörü paydaşları adına yaptığı açıklamada, Mersin Ana Konteyner Limanı yatırımının “toplama-aktarma limanı” olarak 90’lı yıllardan bu yana konuşulduğunu belirtti.
Projenin ÇED sürecine kadar tamamlanmasına ve yetkililer tarafından Mersin’de yapılacağı ifade edilmesine rağmen, planlanan Mersin Ana Konteyner Limanı yatırımına çok yakın bir yer olan Adana-Yumurtalık’ta 12 milyon TEU’luk bir konteyner limanı yapılma kararı alındığı açıklandığını söyledi. Çakır ortak açıklamada sözlerine şu şekilde devam etti: “Bu konu, bir kente bir yatırım müjdesi vermenin ötesinde bir durumdur.
Durum; teknik anlamda, lojistik ihtiyaçlar ve verimlilik anlamında, yatırım mantığı anlamında izaha muhtaçtır. Bu konuyu, sanki iki komşu kentin bir rekabeti ve lobi gücü gibi anlamsız kavgalara çekmenin ise hiçbir anlamı yoktur. Mersin ve Adana TR 62 Bölgesinde ortak iki kenttir. Konu; yatırımların Mersin’e mi, yoksa Adana’ya mı yapılması kararı veya itirazı değildi. Esas konu; yatırımların, fizibilite raporlarına göre, bölgesel ve küresel ekonomik gerçeklere göre en doğru yere yapılmasını sağlamaktır.”
Mersin’in bir lojistik merkez olarak nitelenmesine rağmen, yapılan açıklamanın kafaları karıştırdığına vurgu yapan Çakır, “Mersin; Türkiye’yi Akdeniz’de rakipsiz bir lojistik merkez yapacak olan ana konteyner limanının en doğru adresidir. Sonuçta, bu büyülükteki yatırımlar sadece yapıldığı kente hizmet veren yatırımlar değil, aksine bölgeye hizmet veren yatırımlardır, ülkenin yatırımıdır. Kıt kaynaklar israf edilmeden en doğru, en uygulanabilir, katma değeri en çok yaratacak noktaya yapılmalıdır” dedi.
“Bu yatırım basit siyasi kazanım çabalarına kurban edilemez”
Mersin’in depolarından lojistik ağına, demiryolundan karayollarına kadar tüm altyapısının bu yatırım için uygun olduğunu söyleyen Çakır, “Bugün Ana konteyner limanı yapmak için lojistiği hazır bir Mersin gerekir ve böyle bir kenti baştan kurmanın maliyeti en az 100 milyar dolardır. Yaşadığımız ekonomik sorunlar arasında bu kadar tasarruf tedbirleri alınırken, vergi paketleri açıklanırken, küresel sorunlar arasında ülkemiz milli bir ekonomik mücadele verirken; bu büyüklükte yatırımlar kent lobilerine ve kısır siyasi bakışlara, basit siyasi kazanım çabalarına kurban edilemez” dedi.
Adana- Yumurtalık bölgesinde düşünülen yatırımın o bölgenin ekonomik desenine uygun bir ihtisas liman yapılması kararına ilk olarak Mersin’in destek olacağının altını çizen Çakır, “Dünyanın hiçbir yerinde yan yana bu büyüklükte iki hub liman olmaz. Türkiye’nin tamamının toplam konteyner elleçlemesinin 12 milyon TEU’yu zor yakaladığı düşünüldüğünde, iki tane yan yana 12 milyon TEU’luk liman yatırımı inandırıcı olmaz. O halde bu yatırımların adı doğru konmalıdır. Kafa karışıklığı yaratılmamalıdır” dedi.
“Mersin sahipsiz değildir”
Mersin’in sahipsiz olmadığını belirten Hakan Sefa Çakır ortak açıklamasını şu sözlerle bitirdi: “Mersin 28 yıllık yatırımına kavuşacaktır. Bunun sebebi de ne lobidir ne siyasettir ne de başka bir şeydir. Bunun tek sebebi, bu Ana Konteyner Limanı yatırımının bilimsel, jeo-politik ve ekonomik anlamda yapılması gereken en doğru yerin Mersin olmasıdır. Mersin, ülkeye yararı olmayacak, sırf Mersin’de olsun diye yapılacak bir yatırımının peşinde değildir. Doğru ve net bir açıklama ile bu karmaşa giderilmelidir. Sadece Mersin’e değil, Çukurova’ya, Doğu Akdeniz’e ve tüm hinterlanda büyük katkı sağlayacak olan Mersin Ana Konteyner Limanı yatırımı bir an önce başlamalıdır.”
“Devletimizin doğru kararı alacağına eminiz”
Adana – Yumurtalık için yapılan ÇED çalışması raporunda dahi Mersin’in avantajlarının daha uygun olduğunun vurgulandığını belirten Hakan Sefa Çakır, “Raporda ‘Mersin’ de yapılacak Ana Konteyner Limanının, ulaşım ağlarına yakınlığı, kentin Doğu Akdeniz’in bölgesel hub olmasını sağlayacak özelliklere sahip olması, alt yapısının yeterliliği ve zenginliği gibi avantajlar sıralanıyor. Yani, Yumurtalık için hazırlanan raporda bile, bu yatırıma Mersin’in ne kadar uygun ve doğru olduğu anlatılıyor. Aklın yolu bir çünkü… Tüm bilimsel raporlar açık ara yatırım yerini Mersin olarak gösteriyordu. Peki, bu çalışmalar bu duruma nasıl geldi? Burada söz konusu olan sadece kentlerin değil, ülkenin geleceğidir. Devletimizin yatırımlarda doğru kararlar alacağına eminiz” dedi.