İşte göz tembelliğinin sessiz nedeni

Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Yusuf Yıldırım: Astigmatizma ve Tedavi Yöntemleri

Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Yusuf Yıldırım, astigmatizmanın, görme kalitesini bozan ve genellikle çift görme, kayan görüntüler ve gece görüşü sorunlarına yol açan bir refraktif kusur olduğunu belirtti. Bu sorunun düzenli ve düzensiz astigmatizma olmak üzere iki farklı türü olduğunu ifade eden Yıldırım, şu bilgileri verdi:

“Düzenli astigmatizma vakalarında gözlük, kontakt lens veya modern lazer teknolojileriyle tedavi uygulanabilmektedir. Son yıllarda ise ‘Smile Pro’ olarak adlandırılan lentükül cerrahisi yöntemi popülerlik kazanmıştır. ‘Smile Pro’ yöntemiyle 5 numaraya kadar olan astigmatizmaları etkin ve güvenli şekilde tedavi edebiliyoruz. Kornea içindeki lazerle oluşturduğumuz parçayı küçük bir yan kesiden dışarıya çıkarıyoruz. Bu yöntemdeki gelişmeler, astigmatizmanın tedavisini çok daha etkili hale getirdi.”

Işıklarda parlama ve ışık saçılmaları gibi problemlerin sıklıkla yaşanabileceğine dikkat çeken Yıldırım, astigmatizma tedavisinde kullanılan yöntemler arasında Smile Pro, PRK, yüzey ablasyon tedavileri ve geleneksel Lasik yöntemlerini sıraladı. Bu yöntemlerle astigmatizmayı oldukça etkin ve güvenli bir şekilde tedavi etmek mümkün. Ancak her hastanın göz yapısının farklı olduğunu ve tedavi sürecinin kişiselleştirilmesi gerektiğini vurguladı.

“Tedavide hastaların yaş ve göz yapısı göz önünde bulundurulmalı”

Prof. Dr. Yusuf Yıldırım, astigmatizmanın çocukluk döneminde erken tespit edilmesinin, ilerleyen yıllarda kalıcı görme kaybının önlenmesi açısından hayati önem taşıdığını vurguladı. Çocuklarda astigmatizmanın göz tembelliğine yol açabileceğini belirten Yıldırım, erken müdahalenin kritik olduğunu aktardı. Gözlük veya kontak lens kullanımının, çocukların ilerleyen yaşlarda sağlıklı bir görme yeteneğine sahip olmalarına yardımcı olduğuna dikkat çekti.

Cerrahi tedavide hastaların yaş ve göz yapısının göz önünde bulundurulması gerektiğini vurgulayan Yıldırım, her hasta için en uygun tedavi yönteminin seçilmesi gerektiğini vurguladı.

Related Posts

Normalde sağlığa çok faydalı olan karpuz o saatte tüketilirse vücudu altüst ediyor!

Yaz aylarının en sevilen meyvesi karpuz, özellikle peynir ve çeşitli atıştırmalıklarla birlikte sıcak havaların vazgeçilmezi durumunda. 7’den 70’e herkes tarafından sevilen karpuzun bir diğer sevilen özelliği ise sabah akşam fark etmeksizin tüketilebiliyor olması. Ancak yapılan araştırmalar, karpuzun doğru zaman diliminde tüketilmemesi halinde vücuda büyük bir zarar verdiğini gösterdi.

Uzmandan ‘obezite’ uyarısı: Mide kanseri riskini artırıyor

Bilimsel makale olarak yayınlanan çalışmalarında obezitenin yalnızca diyabet ve kalp hastalıkları için değil, mide kanseri açısından da ciddi bir risk faktörü oluşturduğunu gözlemlediklerini belirten İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Beğenik, “Yeni bilimsel bulgular, obezitenin bazı kanser türleriyle de yakın ilişkili olduğunu gösteriyor. Özellikle mide kanseri gibi ölümcül hastalıklarla olan bağlantısı, hem bilim insanlarını hem de halk sağlığı uzmanlarını alarma geçirdi” dedi.

Her evde yapılan bu hata peş peşe hapşırmaya neden oluyor

Evde geçirilen sürenin artması, bazı temizlik alışkanlıklarını daha tehlikeli hale getiriyor. Uzmanlara göre, Türkiye’de hemen her evde yapılan basit bir temizlik hatası, bir anda burun akıntısı ve peş peşe gelen hapşırık krizlerine yol açabiliyor. Üstelik bu durum, alerjisi olmayan kişilerde bile görülebiliyor.

Kalp yetmezliği ve ritim bozukluğu olanlara yeni tedavi umudu

Türk bilim insanları tarafından yürütülen çalışmada, şeker hastalığı tedavisinde kullanılan bir ilaç grubunun aynı zamanda kalp hastalarında da yeni bir koruyucu rol oynayabileceği ortaya konuldu.

Doğa, ruh sağlığına iyi geliyor

Yeni bir araştırma, kısa süreli doğa temasının kaygı, depresyon ve yorgunluk seviyelerini azalttığını gösterdi.

Ruh sağlığında sahtecilik tehdidi… Prof. Dr. Gökhan Malkoç: ‘Ruh sağlığı yasasının çıkarılması şarttır’

Türkiye genelinde yürütülen sahte diploma operasyonları kapsamında adı anılan isimlerden birinin de kamuoyunda psikolog olarak bilinen Abdullah Volkan Uçak’ın olması; sahte unvanlarla faaliyet gösteren kişilerin yurttaşların ruh sağlığını da tehlikeye attığını gösterdi. Konuya ilişkin konuşan Türk Psikologlar Derneği Başkanı Prof. Dr. Gökhan Malkoç, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada psikologların meslek yasası olması ve üniversitelerin psikoloji bölümlerinin standartlarının da yükseltilmesi gerektiğini belirtti.