BBP lideri Mustafa Destici, partisinin genel merkez binasında düzenlediği Merkez Karar ve Yönetim Kurulu Toplantısı (MKYK) öncesi açıklamalarda bulundu.
Destici, Büyük Birlik Partisi olarak her zaman iç siyasette yumuşamanın tarafı olduklarını söyleyerek, “Siyasi partilerin diyalog içinde olmasını, özellikle dış politikada birlikte olmasını, iç politikada anayasa başta olmak üzere devletin varlığını, ülkenin bütünlüğünü, milletin istiklalini ve istikbalini ilgilendiren konularda iş birliği yapılabilmesini her zaman önceledik. Bu konuda öncü parti olduk, adımlar attık. Bütün siyasi partilerimizle görüştük. En son İYİ Parti ve Cumhuriyet Halk Partisi başta olmak üzere siyasi partilerimize, ziyaretlerimiz oldu. Bu ziyaretlerimiz de devam edecek. Çünkü Büyük Birlik Partisi Türkiye’nin birliğini, ülkesinin bütünlüğünü, milletinin istiklalini ve istikbalini ve dahi Adriyatik’ten Çin Seddi’ne Türk birliğini önceleyen Türk İslam ülkücülerinin partisidir. Ve o yolda da yürümeye devam edeceğiz. Tabii bu dönemde partimizi güçlendireceğiz. İlk önceliğimiz teşkilat olacak. Eksik teşkilatlarımızın tamamlanması olacak. Üye sayımızın bu yıl içinde 200 bini geçmesi öncelenecek. Ve ondan sonra da tabii belediyelerimizle birlikte, yerel yönetimlerimizle birlikte de bunu yapacağız. Şu andaki Sivas Belediyemiz başta olmak üzere kazandığımız tüm belediye başkanlıklarında il, ilçe ve beldelerde belediye başkanlarımız çok başarılı bir şekilde çalışmalarını sürdürüyorlar. Bize teslim edilen il ve ilçeleri beldeleri kalkındıracağız. Bu bizim vatandaşlarımıza sözümüz. Sözümüzün arkasındayız” diye konuştu.
‘BU HALKAYI GENİŞLETECEĞİZ’
Destici, BBP Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığına atanan Türker Yörükçüoğlu’nun rozet takdimini gerçekleştirdi. Destici, “Kendisi Nizamı Alem Ocaklarında birlikte görev yaptığımız üniversite teşkilatlarımızın başında bulunmuş eğitimin başında bulunmuş bir arkadaşımız, bir kardeşimiz. Aynı zamanda Şehit Muhsin Başkanımıza siyasi danışmanlık yapmış bir kardeşimiz. Ve ben onu aşağı yukarı çeyrek asırdan fazla bir süredir tanıyorum. Hem ocakla birlikte olduğumuz dönemde hem daha sonra partide birlikte olduğumuz dönemde şehit liderimize danışmanlık yaptığı dönemde ve farklı başbakanlıkta bulunduğu dönemde, mecliste bulunduğu dönemde farklı noktalarda bulunduğu dönemde de bizim hep kendisiyle görüşmemiz, istişarelerimiz hep devam etti. Biz kendisinden bugüne kadar hiçbir şekilde kopmadık. Tabiri caizse Türker kardeşimiz yuvasına döndü. Ben kendisine hoş geldin, şeref verdin diyorum. İnşallah Büyük Birlik Partisi olarak bu halkayı genişleteceğiz. Çünkü Türkiye’nin Büyük Birliğe ihtiyacı var. Ve Büyük Birlik kadroları bu ihtiyacı karşılamaya hazırdır. İnşallah sizlerle birlikte yeni arkadaşlarımızla birlikte biz milletin muktedir iktidarını gerçekleştireceğiz ve devletin varlığına, ülkenin bütünlüğüne ve milletin kardeşliğine uzanan elleri hep birlikte kıracak, Türkiye’yi ve Türk milletini layık olduğu yere taşıyacak” dedi.
‘TÜRK DEVLETİ’NİN ESKİ PARLAK GÜNLERİNE DÖNDÜRÜLMESİ İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ’
Türker Yörükçüoğlu ise, konuşmasında, “Sizlerin tarafınızda bulunmaktan dolayı gerçekten çok mutluyum, şeref duyuyorum. Genel başkanımızın daveti üzerine gözlerimizi açmış olduğumuz siyasi hayatta ve millete hizmet yolunda yürüdüğümüz serüvenimiz boyunca bu millete hizmet etmeye çalıştık çabaladık, dertlendik, mücadele ettik. Ve her daim aklımızda hep siyasi hayatta ilk gözümüzü açtığımız bir Büyük Birlik Partisi ve Alperen Ocakları gelmiştir. Biz Türk milliyetçileri, Türk milletine, Türk milliyetçiliğine bağlı olduğumuz kadar Türk milletinin milli manevi değerlerine de bağlıyız. Türk milletinin bin yıllık milli ve manevi değerlerinin tecessüs etmiş hali olan Büyük Birlik Partisi yine bu değerleri taşıyan tüm Türk milletinin mensuplarının yegâne adresi ve yuvasıdır. Yeniden burada bulunmaktan dolayı tekrar Genel Başkanıma buna vesile olduğu için çok teşekkür ederim. İnşallah Sayın Genel Başkanımız da ve sizlerle birlikte milletimize çok değerli hizmetler yapacağız. İnşallah omuz omuza milletimizin rahatsız olduğu şeylere yönelik hazırlıklarımızı yapacağız. Milletimizi mutlu, müreffeh, güçlü hale getirmek için çabalayacağız. Derdimizi anlatacağız. Milletin derdiyle dertleneceğiz. Türk birliğinin kurulması, Türk milletinin yüceltilmesi, Türk Devleti’nin eski parlak günlerine döndürülmesi için hep birlikte kadro olarak elimizden geleni yapacağız” diye konuştu.
‘ONLAR İSTESE DE İSTEMESE DE ÇOCUKLARIMIZ KURANI KERİM’DE ÖĞRENMELİDİR’
Destici, milli eğitimin Türkiye’nin en önemli konularından birisi olduğunu belirterek, “Son dönemlerde yeni bir öğretmen akademisinin kurulması, müfredatın açıklanması, öğretmenlik formasyonuyla ilgili çalışmalar, öğretmenlikle ilgili yeni kanun, yasa hazırlıkları bütün bunları en yakından takip eden siyasi partiyiz ve siyasi parti genel başkanlarının başında geliyorum. Sadece görüşlerimizi kamuoyuyla paylaşmıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızla görüşmelerimizde bunu dile getiriyoruz. Müfredat konusuna gelince de maalesef kamuoyunda ön yargılar var. Öte yandan hala imam hatiplere ön yargılar var. Hala liselerde okutulacak Kur’an-ı Kerim derslerine, sevgili Peygamberimizin hayatını konu alan derslere maalesef hala tepkiler var. Biz bunu anlamakta zorluk çekiyoruz. Bir taraftan bu ülkenin yüzde 99’u Müslüman görürüz. Ama diğer taraftan liselerin 8’inde 9’unda ya da 10’unda sürekli de değil, 1 yıl haftada iki saat okutulacak Kur’an-ı Kerim dersinden rahatsızlar. Rahatsız olan siyasetçilerimiz var. Rahatsız olan gazetecilerimiz var. Bunlar artık bu hülyalarından vazgeçsinler. Burası Türk İslam memleketidir. Liselerde onlar istese de istemese de çocuklarımız Kuranı Kerim’de öğrenmelidir. Peygamber Efendimizi de öğrenmelidir. Ve İslam’ın temel bilgilerini de öğrenmelidir. Ve bunları öğrenerek liselerden mezun olmalıdır. Dolayısıyla bu yönüyle destekliyoruz. Elbette müfredatın diğer kısımlarıyla ilgili bizim de eksik bulduğumuz ya da noksan bulduğumuz ya da tavsiye edeceğimiz kısımlar var. Ama bazı kesimler maalesef bakış açısı sadece ve sadece din ve İslam. Bir de bunlar Atatürkçü ve milliyetçi olarak ortalıkta geziyorlar. Bu milletin inancına, kültürüne ve kimliğine kimse dil uzatamaz. Kim dil uzatırsa o dil kopartırız, kim elini kaldırırsa o eli kırarız” dedi.