Dikkat! “Az miktardan bir şey olmaz” demeyin!

Çocuklarda Besin Alerjisinin Temel Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri

Dünyada ve ülkemizde her 100 çocuktan yaklaşık 8’inde besin alerjisi görülüyor. Gelişmiş ülkelerde şehirleşme, hareketsiz yaşam gibi faktörler çocuklarda besin alerjisinin temel nedenlerinden biri olarak öne çıkıyor. Çocuk Alerjisi Uzmanı Dr. Ezgi Topyıldız, besin alerjisinin genellikle bebeklik ve erken çocukluk döneminde görüldüğünü ve bu durumun büyüme ile gelişmeyi olumsuz etkileyebileceğini belirtiyor.

Alerjiye neden olan besinler arasında inek sütü, yumurta, soya, buğday, yer fıstığı, kuruyemişler, balık ve kabuklu deniz ürünleri bulunuyor. Besin alerjisi olan çocukların yaşam kalitesinin düşebileceğini vurgulayan Dr. Ezgi Topyıldız, doğru tanı ve tedavi ile çocukların sağlıklı bir yaşam sürdürebileceğini belirtiyor.

Bazı besin alerjileri zamanla kaybolabilirken, bazıları yaşam boyu devam edebiliyor. Besin alerjisinin oluşması için besinin yenilmesi gerekmez; bazen sadece koklamak veya temas etmek bile alerjik reaksiyonlara neden olabilir.

Tedavi Yöntemleri

Besin alerjisinin tedavisinde çocuğun güvenliğini sağlamak ve yaşam kalitesini artırmak ön planda tutulur. Dr. Ezgi Topyıldız, besin alerjisinin tedavisinde 5 kritik kuralı paylaşıyor:

  • Alerjen besinin diyetten çıkarılması: Alerjiye neden olan besinler diyetten çıkarılır ve ebeveynlere etiket okuma alışkanlığı kazandırılır.
  • Beslenme ve takviye planı: Besin eksikliklerini önlemek için çocuğa özel beslenme planı oluşturulur.
  • Acil durum yönetimi: Ciddi reaksiyon riski taşıyan çocuklar için adrenalin oto-enjektörleri reçete edilir.
  • Oral immünoterapi (OIT): Besin alerjisi olan çocuklarda bağışıklık sisteminin alerjen besine toleransının artırılması hedeflenir.
  • Düzenli takip: Çocuk alerjisi uzmanı tarafından düzenli olarak takip edilmesi gereklidir.

Related Posts

Uzmandan ‘obezite’ uyarısı: Mide kanseri riskini artırıyor

Bilimsel makale olarak yayınlanan çalışmalarında obezitenin yalnızca diyabet ve kalp hastalıkları için değil, mide kanseri açısından da ciddi bir risk faktörü oluşturduğunu gözlemlediklerini belirten İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Beğenik, “Yeni bilimsel bulgular, obezitenin bazı kanser türleriyle de yakın ilişkili olduğunu gösteriyor. Özellikle mide kanseri gibi ölümcül hastalıklarla olan bağlantısı, hem bilim insanlarını hem de halk sağlığı uzmanlarını alarma geçirdi” dedi.

Her evde yapılan bu hata peş peşe hapşırmaya neden oluyor

Evde geçirilen sürenin artması, bazı temizlik alışkanlıklarını daha tehlikeli hale getiriyor. Uzmanlara göre, Türkiye’de hemen her evde yapılan basit bir temizlik hatası, bir anda burun akıntısı ve peş peşe gelen hapşırık krizlerine yol açabiliyor. Üstelik bu durum, alerjisi olmayan kişilerde bile görülebiliyor.

Kalp yetmezliği ve ritim bozukluğu olanlara yeni tedavi umudu

Türk bilim insanları tarafından yürütülen çalışmada, şeker hastalığı tedavisinde kullanılan bir ilaç grubunun aynı zamanda kalp hastalarında da yeni bir koruyucu rol oynayabileceği ortaya konuldu.

Doğa, ruh sağlığına iyi geliyor

Yeni bir araştırma, kısa süreli doğa temasının kaygı, depresyon ve yorgunluk seviyelerini azalttığını gösterdi.

Ruh sağlığında sahtecilik tehdidi… Prof. Dr. Gökhan Malkoç: ‘Ruh sağlığı yasasının çıkarılması şarttır’

Türkiye genelinde yürütülen sahte diploma operasyonları kapsamında adı anılan isimlerden birinin de kamuoyunda psikolog olarak bilinen Abdullah Volkan Uçak’ın olması; sahte unvanlarla faaliyet gösteren kişilerin yurttaşların ruh sağlığını da tehlikeye attığını gösterdi. Konuya ilişkin konuşan Türk Psikologlar Derneği Başkanı Prof. Dr. Gökhan Malkoç, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada psikologların meslek yasası olması ve üniversitelerin psikoloji bölümlerinin standartlarının da yükseltilmesi gerektiğini belirtti.

Yazın grip mi olunur demeyin! Yaz gribine dair her şey…

Mevsimsel hastalıklar denince çoğu kişinin aklına kış aylarında görülen grip gelse de, yaz aylarında da benzer belirtilerle seyreden bir hastalık karşımıza çıkıyor: yaz gribi. Sıcak havalara rağmen nezle, boğaz ağrısı, halsizlik ve burun akıntısı gibi semptomlarla ortaya çıkan bu rahatsızlık, özellikle ani ısı değişimleri ve klimalı ortamlarda uzun süre kalma sonucu yaygın hale geliyor.