T24 Dış Haberler
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 6’ncı cumhurbaşkanını belirlemek için yapılan seçimlerde kazanan, Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman oldu. Oyların oyların yüzde 62,80’ini alan Erhürman, seçim sonucunun açıklanmasının ardından yaptığı açıklamada, “Seçim süreci içerisinde de hep söyledim. Özellikle dış politikaya ilişkin sorumlulukları elbette Türkiye Cumhuriyeti ile yakın istişare içerisinde yürüteceğim. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın” ifadelerini kullandı.
TIKLAYIN – KKTC cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tarihi fark: Ankara desteği yetmedi; seçimi muhalefet adayı Tufan Erhürman kazandı!
KKTC, bugün yapılan seçimle cumhurbaşkanını seçti. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından yapılan açıklamaya göre 777 sandıktan 735’i açılırken, KKTC için federasyon modelini savunan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman oyların yüzde 62,80’ini, Ankara’nın desteklediği aday Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise oyların yüzde 35,77’sini aldı.
Seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından açıklamalarda bulunan Erhürman, şunları söyledi:
“Bu seçimin kaybedeni yok. Hep birlikte kazandık. Hep birlikte de yöneteceğiz demiştik. Cumhuriyetçi Türk Partisi’ndeki tüm dostlarıma ve Toplumcu demokrasi Partisi’ndeki arkadaşlarıma, bağımsız milletvekillerine, Gülşah Sanver Manavoğlu’na ve Sayın Serdar Denktaş’a çok teşekkür ediyorum.
Ulusal Birlik, Demokrat ve Yeniden Doğuş Partisi dahil diğer bütün partilerden arkadaşlar bize oy verdi. Bütün halkımıza, oy veren ve vermeyen herkese teşekkür ediyorum. An itibarıyla Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı değilim, an itibarıyla, tam tarafsızlıkla hangi partiye mensup olursa olsun tüm yurttaşlarımın cumhurbaşkanı olmaya söz veriyorum.
Beni mutlu eden şeylerden biri de şu; sonuçlar itibarıyla önde görünüyoruz. Bu da aslında şunu gösteriyor; biz bir bütünüz. İrademiz bir bütündür. Herhangi bir ilçemiz farklı yönde bir irade ortaya koymamıştır. Kardeşliğimiz kazanmıştır, kardeşliğimiz hiçbir şekilde bozulmamıştır. Parçalanmayacağız dedik, parçalanmadık.
Halkımda birlikte olmak bana büyük bir sorumluluk yüklüyor. Seçim süreci içerisinde de hep söyledim. Özellikle dış politikaya ilişkin sorumlulukları elbette Türkiye Cumhuriyeti ile yakın istişare içerisinde yürüteceğim. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.”