TCMB Başkan Yardımcısı Hatice Karahan, para politikasında sıkı duruşa odaklanacaklarına işaret etti

Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Hatice Karahan’dan Küresel Görünüme İlişkin Değerlendirmeler

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkan Yardımcısı Hatice Karahan, Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) tarafından Washington’da düzenlenen Küresel Görünüm Forumu’nda “Değişen Küresel Likidite Koşulları Karşısında Merkez Bankacılarının İkilemleri” başlıklı oturumda konuştu.

Karahan, Türkiye’nin son iki yıldır önemli bir dezenflasyon sürecinden geçtiğini ve bu sürecin iç dinamiklerle birlikte dalgalı küresel ortamda şekillendiğini vurguladı. Dezenflasyonun temel bileşenleri olan talepteki ılımlı seyir, Türk lirasının reel değerlenmesi ve enflasyon beklentilerindeki iyileşme üzerinde durarak, yapılan adımların olumlu sonuçlar verdiğini belirtti.

İç ve dış talep arasındaki dengesizliğe değinen Karahan, para politikasındaki sıkılaştırma adımlarının iç talebi ılımlı hale getirdiğini ve cari açığın düşmesine katkı sağladığını ifade etti. Ayrıca, enflasyonun ana göstergelerindeki yavaşlamanın da enflasyon süreci için olumlu bir gelişme olduğunu belirterek, Türk lirası varlıklarına olan ilginin arttığını ve enflasyon beklentilerinin iyileştiğini söyledi.

Enflasyon beklentilerindeki düşüşe dikkat çeken Karahan, enflasyonun hizmet kalemlerinde yapışkan olduğunu ancak genel olarak fiyat baskılarında yavaşlama olduğunu belirtti. Amacın enflasyonu tek haneli seviyelere çekmek olduğunu belirten Karahan, bu süreçte merkez bankasının sıkı para politikasını sürdüreceğini vurguladı.

Karahan, dış şoklara karşı daha iyi bir konumda olduklarını, cari açığın düşük olduğunu ve dış borç çevirme oranının iyileştiğini vurgulayarak, sermaye akımlarındaki değişimlerin dezenflasyon sürecinde önemli olduğunu belirtti. Ayrıca, küresel belirsizliklerin yanı sıra küresel ticaret politikalarının etkilerinin de sikkatle takip edildiğini söyledi.

Tarifelere ilişkin sorulara da yanıt veren Karahan, ABD’nin Türkiye’ye yönelik açıkladığı tarifelerin diğer ülkelere göre düşük olduğunu belirterek, küresel talep ve ticarette yaşanan gelişmelerin Türkiye’nin dış ticaretini etkileyeceğini ifade etti. Ayrıca, ithalat tarafında yaşanan emtia fiyatlarında düşüşün Türkiye için olumlu bir etki yarattığını belirtti.

Related Posts

Cari açık 4 milyar dolar oldu

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan ödemeler dengesi verilerine göre, Mart 2025’te cari işlemler hesabı 4 milyar 87 milyon dolar açık verdi.

Fitch’ten ABD-Çin tarifeleriyle ilgili açıklama! ‘Ticaretin normalleştiğine işaret etmiyor’

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, ABD ile Çin’in karşılıklı tarifeleri geçici olarak düşürmesinin önemli bir gerilimi azalttığını ancak bunun ticaret savaşının sona erdiği anlamına gelmediğini bildirdi.

İŞKUR’dan çalışan annelere 348,2 milyon lira destek

İŞKUR’dan çalışan annelere 348,2 milyon lira destek

Çalışan annelere İŞKUR’dan 348,2 milyon TL destek

Türkiye İş Kurumu’nun çalışan annelerin iş hayatından kopmamaları ve çocuklarını sağlıklı şekilde büyütebilmeleri için sağladığı yarım çalışma ödeneğinden bugüne kadar 45 bin 641 kişi yararlandı, toplam 348,2 milyon lira destek verildi.

Tarım sayımının analizi gelecek sene açıklanacak

TÜİK ile Tarım ve Orman Bakanlığı’nın birlikte yürüteceği genel tarım sayımında, 2025’in ikinci yarısında sahaya inilecek; 5 binden fazla personelin görev alacağı çalışmayla tarım arazilerinden hayvan varlığına kadar tüm yapısal veriler detaylı biçimde toplanacak. Temel sonuçların 2026’da yayımlanması bekleniyor.

Susanlar katliama ortaktır: İslam İşbirliği Teşkilatı’nın harekete geçmesi için Gazze’de daha kaç çocuk ölmeli?

Ana gayesi “Filistin mücadelesini desteklemek” olan 57 üyeli İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Gazze’yi unuttu. İsrail’in Filistinlilere karşı yürüttüğü soykırım devam ederken Siyonizme ve onun destekçilerinin yürüttüğü katliamlara karşı cılız kalan İİT’nin bu tavrı büyük tepki çekiyor. Gazze’de çocuklar açlıktan ölürken, on binlerce sivil katledilirken İslam coğrafyasına ve cılız kalan İİT’ye İsrail’e karşı çeşitli yaptırımları devreye alması konusunda çağrıda bulunuldu.