Vitaminlere güvenip sağlıksız beslenmeyin

Uzmanlar, vitamin takviyelerinin yararlı olduğunu gösteren pek çok çalışma olduğu gibi, hiçbir yararının olmadığını hatta zararlı olduğunu gösteren birçok çalışmanın da  mevcut olduğunu hatırlatıyor. “Bu durum daha çok gelişigüzel vitamin takviyesi alımı, vitaminin kalitesi ve kullanan insanların vitamin, mineral eksiklik derecesi ile ilgili ilişkili olabilir’’ diyen İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Erk, “Yani hangi multivitamin, kime, ne zaman ve nasıl verilmelidir sorusu burada ön plana çıkmaktadır’’ dedi. Vitamin takviyeleriyle ilgili bilinmesi gereken noktaları şöyle açıkladı:

Osman Erk

ARAŞTIRMALAR ÇARPICI

2013’teki bir araştırmada multivitaminlerin kanser veya kalp hastalığı riskini azaltmadığı, zihinsel faaliyetlere herhangi bir olumlu etkisinin olmadığı bildirilmektedir. Buna karşı JAMA’da yayınlanan bir araştırmada 14 yıl her gün multivitamin alan erkeklerde kanser riskinin daha az olduğu gösterilmiştir. Yine 2006’daki bir çalışmada multivitaminlerin kronik hastalıkların önlenmesinde etkili olabileceği, faydalarının risklerine ağır bastığı bildirilmiştir. 2009’da yayınlanan bir başka araştırmada 5 yıl her gün multivitamin ve antioksidan kullanan kadınların telomerleri kullanmayanlara göre yüzde 8 daha fazla bulunmuştur.

SEBZE VE MEYVE TÜKETMEK ŞART

DünyaSağlık Örgütü, günde en az 5 porsiyon mevsiminde ve mümkünse organik sebze ve meyve tüketimini şart koşmaktadır. C, E vitaminleri ve beta karotenden zengin bir beslenme düzeni ile kanser gibi kronik hastalıkların önlenmesi mümkündür. En sağlıklı insanlar kanlarında C, E vitamini ve beta karoten düzeyleri en yüksek olanlardır. Vitamin ve mineral eksiklikleri bağışıklık sistemini zayıflatarak akut ve kronik hastalıklara ve kansere yol açar. Kalp hastalıkları, diyabet, hipertansiyon, kanser ve Alzheimer gibi nörolojik hastalıklar vitamin ve mineral eksikliği yaşayan insanlarda sıktır.

ÇOĞU BESİNDEN VİTAMİN ALAMIYORUZ

Katkı maddeleri ve plastik astar içeren konserve gıdalar kesinlikle sağlıklı değildir. Günümüzde artık sağlıklı gıdalara ilaveten bağışıklık sistemini güçlendiren vitamin, mineral ve diğer elementlerin alınması da tavsiye edilmektedir. Amerikan Tıp Birliği önceleri vitamin ve mineral takviyeleri kullanmamak gerektiğini tavsiye ederken, 2002 yılında yapılan çalışma sonucunda görüş değiştirerek daha sağlıklı olmak için yetişkinlerin besin takviyeleri almalarını önermiştir.

HERKESİN İHTİYACI FARKLI

Sağlıklıyaşam için gerekli olan besin miktarları kişiden kişiye değişmekle kalmaz, kişinin yaşamı içinde de zaman zaman farklılıklar gösterir. Kadınlarda erkeklere oranla daha sık besin eksikliği ortaya çıkar. Kadınlar erkeklere göre daha az kalori ve besin tükettikleri için daha sık hastalanırlar. Yaşlılarda da besin eksikliği fazladır. Azalan iştah ve aktivite nedeniyle metabolizma hızı düşen yaşlılarda daha az kalori ihtiyacı ortaya çıkar, sindirim ve emilim fonksiyonları da azaldığı için besin eksiklikleri sıktır.

MERDİVENALTI ÜRÜNLERE DİKKAT!

Besin takviyelerinin kalitesi, nasıl üretildiği, nasıl işlendiği, üretim ve depolama aşamalarında nem, ısı, ışık, oksijen gibi etkenlere maruz kalıp kalmadıkları, hangi katkı maddeleriyle bir arada oldukları da kaliteyi belirler. Düşük kalitede besin takviyesi kullanılırsa herhangi bir yararlı etkinin ortaya çıkmayacağı gibi alerjik ve toksik etkilere yol açabilirler. Karaciğer ve böbrek hasarı gelişebilir.

NE ZAMAN TAKVİYE ALINMALI?

Besin takviyeleri, doktor gerekli görürse alınmalıdır. Tabii sağlıklı yiyecek seçimi kadar, kaliteli bir besin takviyesi de önemlidir. Diyet yapan ve yeterli kalori alamayan kişilerin destek alması zorunludur. Özellikle kadın ve yaşlılar için de takviye gereklidir. Hamile kalmayı düşünenlerin ve hamilelerin de başta demir ve folik asit olmak üzere destek almaları uygun olacaktır.

Related Posts

Normalde sağlığa çok faydalı olan karpuz o saatte tüketilirse vücudu altüst ediyor!

Yaz aylarının en sevilen meyvesi karpuz, özellikle peynir ve çeşitli atıştırmalıklarla birlikte sıcak havaların vazgeçilmezi durumunda. 7’den 70’e herkes tarafından sevilen karpuzun bir diğer sevilen özelliği ise sabah akşam fark etmeksizin tüketilebiliyor olması. Ancak yapılan araştırmalar, karpuzun doğru zaman diliminde tüketilmemesi halinde vücuda büyük bir zarar verdiğini gösterdi.

Uzmandan ‘obezite’ uyarısı: Mide kanseri riskini artırıyor

Bilimsel makale olarak yayınlanan çalışmalarında obezitenin yalnızca diyabet ve kalp hastalıkları için değil, mide kanseri açısından da ciddi bir risk faktörü oluşturduğunu gözlemlediklerini belirten İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Beğenik, “Yeni bilimsel bulgular, obezitenin bazı kanser türleriyle de yakın ilişkili olduğunu gösteriyor. Özellikle mide kanseri gibi ölümcül hastalıklarla olan bağlantısı, hem bilim insanlarını hem de halk sağlığı uzmanlarını alarma geçirdi” dedi.

Her evde yapılan bu hata peş peşe hapşırmaya neden oluyor

Evde geçirilen sürenin artması, bazı temizlik alışkanlıklarını daha tehlikeli hale getiriyor. Uzmanlara göre, Türkiye’de hemen her evde yapılan basit bir temizlik hatası, bir anda burun akıntısı ve peş peşe gelen hapşırık krizlerine yol açabiliyor. Üstelik bu durum, alerjisi olmayan kişilerde bile görülebiliyor.

Kalp yetmezliği ve ritim bozukluğu olanlara yeni tedavi umudu

Türk bilim insanları tarafından yürütülen çalışmada, şeker hastalığı tedavisinde kullanılan bir ilaç grubunun aynı zamanda kalp hastalarında da yeni bir koruyucu rol oynayabileceği ortaya konuldu.

Doğa, ruh sağlığına iyi geliyor

Yeni bir araştırma, kısa süreli doğa temasının kaygı, depresyon ve yorgunluk seviyelerini azalttığını gösterdi.

Ruh sağlığında sahtecilik tehdidi… Prof. Dr. Gökhan Malkoç: ‘Ruh sağlığı yasasının çıkarılması şarttır’

Türkiye genelinde yürütülen sahte diploma operasyonları kapsamında adı anılan isimlerden birinin de kamuoyunda psikolog olarak bilinen Abdullah Volkan Uçak’ın olması; sahte unvanlarla faaliyet gösteren kişilerin yurttaşların ruh sağlığını da tehlikeye attığını gösterdi. Konuya ilişkin konuşan Türk Psikologlar Derneği Başkanı Prof. Dr. Gökhan Malkoç, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada psikologların meslek yasası olması ve üniversitelerin psikoloji bölümlerinin standartlarının da yükseltilmesi gerektiğini belirtti.