CHP lideri Özgür Özel, Muğla Ortaca’da halk buluşmasına katıldı.
Özel, burada yaptığı konuşmada, “Seçimlere sadece 2 gün kala kampanyanın son 2 gününde burada komşu kentimde, Manisa’dan sonra belki en çok konuşma yaptığım, en çok gelip gittiğim, her ilçesinde izimin olduğu, bana emeği olan, benim emeğimin olduğu güzel Muğla’mızdayım. Geçen seçimde kenti hatalarımız yüzünden kaybettiğimiz, 5 yıldır içimizi sızlatan Ortaca’dayım. Bu sefer Ortaca’yı almaya geldik. Hayırlı ve uğurlu olsun. Bu sefer bölünmek var mı? Ayrı düşmek var mı? Bu sefer sandıkta hep beraber olacağız, kol kola olacağız. Ortacamıza, Evren Tezcan Başkanımızı belediye başkanı yapacağız” dedi.
“PARTİMİZE VE MUĞLA’YA HİZMET ETMEYE DEVAM EDECEK”
Özel, şunları söyledi:
“ORMAN KÖYLÜLERİNİN SORUNLARI ÇOK”
“Buraya gelmişken orman köylülerinin sorunlarını dile getirmeden olmaz. Orman köylüleri hükümetin yok saydığı bir grup. 500 bin orman köylüsü var. 3,8 milyar lira devletten alacaklı durumdalar. Bu sene enflasyon yüzde 120. TÜİK’e göre enflasyon yüzde 68 ancak orman köylülerinin yapmış oldukları hizmet karşılığı aldıkları paraya yapılan zam sadece yüzde 20. Orman Genel Müdürlüğü 5 yıldızlı otellerde kamplar yapıyor. Kampa katılanlara beşer bin liralık ayakkabı hediye ediyor. Orman köylüsü 30 gün çalışsa 9 bin lira para alıyor. Bugün için Türkiye’de emeği en çok sömürülen, devlet tarafından hiç görülmeyen, sesini duyuramayan bir kitle.
“BİZ BURADAYIZ”
“Ormanın en kıymetli varlığı Muğla’nın ormanlarıdır, ormanlarımıza sahip çıkacağız, ormanlarımızı koruyacağız. Ormanlar, Akbelen’deki mücadele, bütün Türkiye’nin elinde. Akbelen biliyorsunuz, orada bulunan santrale kömür yetişmediği için, maliyetler çok yüksek, mazot çok pahalı, dışarıdan kurtarmadığı için maden alanları verilerek büyütülmeye çalışılıyor. Orada çalışan emekçi kardeşlerimiz için bizim belediye başkanlarımız önerdi. Gelin dedi onları bütün belediyelere paylaştıralım, CHP olarak sahip çıkalım. Ama ormanlarımızı kömüre feda etmeyelim. Dinlemediler.
Geçtiğimiz günlerde biliyorsunuz, bir genelge ile Cumhurbaşkanlığı o alanı büyütmeye kalktı ama ardından Cumhurbaşkanının talimatıyla buraya gelen, Muğlalı olmayan, Muğla’yı bilmeyen, geçmiş dönemlerde yaptığı görevlerden sonra nasıl AKP’li olduğu belli olmayan birisi çıktı, foyaları ortaya çıktı, dedi ki biz burayı geri aldırtacağız. Sakın ha sakın kimse o geri almanın kalıcı olduğunu sanmasın. Seçim üstünde Akbelen Ormanlarında 5 kat fazla bir katliamın yaratacağı infialden korkup Cumhurbaşkanı kararını geri aldılar. Ama açıkça söylüyoruz. 1 Nisan tarihinden sonra her an aynı karar gelebilir. Ama karşısında aslanlar gibi Muğla örgütümüz, milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız var. Büyükşehir belediye başkanımız var. Biz buradayız.”
“GERİ DURMAYACAĞIM”
“Şimdi ilk 45 gün, 50 gün önce meydanlara çıktığımızda, o gün emeklilerin sorunlarını dile getirirken meydanın 5’te biri emekliydi. Toplumun da 5’te biri emekli zaten. Emeklilere dedim ki sizin sesinizi duyuracağım. Sesime kulak verin. Sesimize ses verin. Bizim yanımıza gelin. Sesinizi yükseltelim. Hakkınızı alalım. Şimdi bir bakalım. Bayrakları kaldırmayın, sadece emekliler el kaldırsın. Bütün emekliler burada, helal olsun size, hepinizi seviyoruz, hakkınızı söke söke alacağız. Emekliler Recep Tayyip Erdoğan’ın partisi iktidara geldiği gün 3 Kasım 2002’de 1,5 asgari ücret maaş alıyorlardı. Doğru mu? 1,5 asgari ücretinize dokunmasalar, sizinle uğraşmasalar, efendim TÜİK enflasyon hesaplayacağız, enflasyona ezdirmeyeceğiz diye emekliyi kandırmasalar bugün 1,5 asgari ücret tam 26 bin lira. Ama bugün en düşük emekli maaşı 10 bin lira. O gün 1,5 asgari ücretlik en düşük emekli maaşı 8 çeyrek altın alıyordu, bugün sadece 2,5 çeyrek altın alıyor.
Emekliler AKP iktidarı boyunca, TÜİK yüzünden, TÜİK ne demek? Tayyip’i üzmeyen istatistik kurumu. Tayyip beyi üzmüyor, sizi üzüyor, sizi kandırıyor. TÜİK’in rakamları ile zam aldığınız için bugün en düşük emekli maaşı 2,5 çeyrek altın alıyor. Ayda 5,5 çeyrek altın. Sizin cebinizden çekip alınıyor. Çalınıyor. Bundan 6 yıl önce 2018’de ilk kez emekli ikramiyesi almıştınız. Bizler, Kemal Kılıçdaroğlu birer maaş demişti. 2015’te biz de vereceğiz dediler. 3 Ramazan, 3 Kurban oyaladılar, 6 bayram hakkınızı vermediler, sonra bin lira verdiler. O gün beğenmediğimiz o bin lira 24 kilo dana kıyma alıyormuş. Bugün verdikleri 3 bin lira, 4 Nisan günü yatacak. Kasaba gidin 6 kilo dana kıyma alıyor. Bakın sadece bayram ikramiyenizden, 6 yılda 18 kilo kıyma kayıp. Bugün emekliler bir kilo kıyma alabilmek için sabah 4’te kuyruğa giriyorlar. Yarı fiyatına kıyma almak için. Kim kime 1 kilo bedava kıyma veriyor? Sizin hakkınızdan 18 kilo kıymayı çalıp aldılar. Bir şey kaybedildiği yerde bulunur.
Siz sofranızdan, bayram sofranızdan, evladınızın, torununuzun, yemeğinden, tencerenizden, 18 kilo kıymayı her ay 5,5 çeyrek altını ne zaman kaybettiniz? Ben söyleyeyim. Bir seçim sandığında kaybettiniz. Peki bir şey nerede bulunur? Kaybedildiği yerde bulunur. O zaman kaybettiklerinizi aramak için Pazar günü sandık başına gitmeye hazır mıyız? Hakkımızı arayacak mıyız? Emekliye yapılanın hesabını sandıkta soracak mıyız? İşte o zaman sizi hesaba katmak zorundalar. Ben 2 aydır sizin hakkınızı söylüyorum. Bakın sesim bitti, kalanı ile bugün burada, Marmaris’te konuşacağım. Sesim soluğum bitti ama sizin hakkınızı söylemekten geri durmadım. Durmayacağım.”
“KARINCANIN KARDEŞİ VARDIR, O DA CHP’DİR”
“1 Nisan’dan sonra hep birlikte olacağız. Emekli dediğin ömrünü karınca gibi çalışmakla geçirdi. Bu millet, devlet için çalıştınız. Kiminiz öğrenci okuttunuz, kiminiz sınır boyunda nöbet tuttunuz. Kiminiz kalorifer yaktınız, kiminiz yolları süpürdünüz, kiminiz vergi dairesindeydi, kiminiz adliyede. Ama bu millet için, bu devlet için arı gibi çalıştınız. Şimdi sıra rahat etmeye geldi ama sizi unutan, sizi dışlayan, sizi görmezden gelen bir iktidar var. Ama çalıştığınız zaman gibi olun. Karıncalar gibi olun, yan yana olun. Peş peşe olun, birlikte olun. Karıncalar isterse taşıyamayacakları yük, içinden çıkamayacakları güçlük yoktur. Siz karıncalar gibi çalışıp, emeklilikte de karıncalar gibi birlikte olursanız, sizi hor görenlere sizi ezdirmeyiz. Karıncanın kardeşi var onun da adı CHP’dir.”
“PROJELERİNİ TÜM MUĞLA’YA YAYACAK”
“Bir yandan çiftçinin içinde bulunduğu, tarımın içinde buluğundu durum çok vahim. Malum, 4 liralık mazotu 19 lira yaptı geçen seçime kadar. Bıçak kemikte dedik, yapmayın dedik, yeter dedik. Dedi ki seçin beni doları da enflasyonu da mazotu da düşüreceğim. Seçileli 10 ay oldu ve 19 liralık mazot 44 lira oldu. Bu para böyle olunca, mazot ekerken lazım, dikerken lazım, biçerken, taşırken lazım. En büyük sıkıntılardan biri Türkiye’nin en çok limonu nerede üretiliyor? Muğla’da ve yüzde 70’i Ortaca’da. Bu sene limon dalında kaldı. Limon halde 15 lira, dalında 1,5 liraya alan yok. 50 kuruşa veriyorum diyor alan yok. Mazot 44 lira olunca adam gelip toplayıp, koyup götürmeye bile kurtarmıyor. Bu mazota da çiftçiye destek vermeyenleri de narenciye ve limon üreticisini bu hale düşürenleri de sandığa gömeceğiz. Başka çaresi yok.
Diyor ki Muğla Büyükşehir olunca Ahmet Aras emeklilere yararlandıracak mı? O da diyor hep anlattım, anlatmaya da devam edecek. Muğla Büyükşehir Belediyesinin hangi imkanı varsa, kapılar ardına kadar emeklilere açık olacak. Bu arada amca sen Ahmet Aras’tan kamp yerini bırak da şu hükümetten emekliden ayda 5,5 tane aldığı çeyrek Pazar günü git sandıkta geri al. Muğla Büyükşehir Belediyesi emeklisine de emekçisine de esnafına da köylüsüne de sahip çıkacak. Narenciye için dondurma üniteleri ile kışın para etmeyen narenciyeyi yazın beş yıldızlı otellerde sattıran projelerini bütün Muğla’ya yayacak. Muğla Büyükşehir Belediyesinin önümüzdeki dönemde emeklinin, emekçinin, çalışanın ve çiftçinin sonuna kadar yanında olacak. Siz Ahmet Aras’ın yanında olacak mısınız?”
GENÇ SEÇMENE ÇAĞRI
“Buradan bir çağrım da gençlere. Gençler el sallayın göreyim. Emekli kadar yok ama az da değiliz. Gençler size özellikle rica ediyorum. Evet bu hükümet sizi bu ülkeden soğuttu. Her biriniz yurtdışına gitmek istiyorsunuz. Her biriniz yarınlarınız için kaybolan umutlarınızın tazelenmesini istiyorsunuz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk bu Cumhuriyeti kurdu ama bunu genel başkanlara, milletvekillerine, belediye başkanlarına emanet etmedi, Cumhuriyeti kurdu ve gençlere emanet etti. Biz festivalleri yasaklayan, konserleri yasaklayan, gençlerin üniversitelerine kayyum atayan, ne yiyeceğine, ne içeceğine, ne giyeceğine karışan bu anlayışa karşı gençlerin yanında ve arkasında olacağız. Ama bunun için 31 Mart Pazar günü gençlerin kendilerine, geleceklerine, ülkelerine sahip çıkmak için sandık başına bekliyoruz. Bütün gençleri sandığa bekliyoruz. Son olarak Ortaca’dan Marmaris’e gidiyoruz. Ortaca’ya bir uğrayalım, sizleri görelim. Bir seslenelim dedik. Ortaca’ya geldiğimde hep ilgi gördük, hep gözlerinin için pırıl pırıl insanlar gördük. Bugün de bu meydana gelen herkese çok teşekkür ediyorum.”
“HEPİNİZDEN DESTEK BEKLİYORUM”
“Ortaca’nın sosyal demokratlarından, milliyetçi demokratlarından, muhafazakar demokratlarından, Ortaca’nın yerlisinden, köylüsünden, başka yerde doğmuş, Ortaca’da karnı doymuş olanlardan, herkesten, gencecik, pırıl pırıl, çalışkan ve Ortaca’ya çok önemli işler yapacak olan, bizim de sonuna kadar arkasında duracağımız Evren kardeşimize hepinizden destek bekliyorum. Tertemiz, pırıl pırıl bir aile babası ve dört dörtlük bir insan. Hem eğitimi, hem çalışkanlığı ile Ortaca’nın yüzünü güldürecek, 5 yıl önce bıraktığımız emaneti sizlerin taktiri ile Pazar günü geri alıyoruz. Evren kardeşimizi belediye başkanı yapıyoruz inşallah. Bu dönem umudumun en yüksek olduğu nokta şu, ikisi el ele. Büyükşehir ve Ortaca. Birbirlerini çok seviyorlar, birbirlerine çok güveniyorlar. Ortaca’ya hizmet etmek için omuz omuza ve kol kola verecekler.
Muğla Büyükşehir’in de imkanları ile yüzünüzü güldürecekler. Söz veriyoruz. Son sözümüz de şudur. Karşımızda korkunun, tehdidin, kötü sözün ittifakı var. Malum AKP ve MHP her gün birbirine benziyor. Yanlarına bir de Hüda-Parcıları, domuz bağcıları, avukatlarını ve affedilenlerini aldılar. Kadınlarına saygısızca davranıyorlar. O korku ittifakının karşısında ittifakımızın adı umudun ittifakı. Güzelliklerin ittifakı. Onların adı Cumhur İttifakı, bizimkinin adı Türkiye ittifakı. Türkiye ittifakı adını ülkemizden, gücünü milletimizden, renklerini ay yıldızlı şanlı bayrağımızdan alır. Kırmızı, beyaz. En büyük Türkiye. Biz Evren ile iki takımı tutuyor. Önce milli takımı tutuyoruz, bir de Ortaca Belediyespor’u tutuyoruz. Bölgesel Amatör Lig’e çıkmış. Bölgesel Amatör Lig’den Ortaca Belediyespor’u Evren kardeşim çok daha yukarılara taşıyacak, inşallah bir maçını da birlikte izleyeceğiz. Evren başkanı Ortaca’ya, Ahmet başkanı hem Ortaca hem de Muğla’ya, hepinizi Allah’a emanet ediyorum. Büyük bir başarı için adaylarımız size emanettir.”
