Seçimlere sayılı günler kala dünyanın dört bir yanından pek çok medya organı gözünü Türkiye’ye çevirmiş durumda. Batı merkezli yayın organlarının, tek bir ağızdan skandal haber ve analizlere imza atması ise dikkat çeken husus. Sürecin başından beri 7’li Masa’nın adayı Kılıçdaroğlu’nu destekleyen fakat seçimin kaybedileceğini anlayan ABD, İngiliz, Fransız ve Alman yayın organları, geçmiş yıllarda olduğu gibi yenilgiyi hazmedemeyerek bayağı bir üslupla Cumhurbaşkanı Erdoğan’a saldırı ve iftiralarda bulunmak için sıraya girdi. Amerikan merkezli Foreign Policy dergisi, Türkiye’deki seçim sürecine kara çaldığı utanç verici bir analiz yayımladı. Yazı, “Türkiye’de seçimler özgür ve adil olmayacak” provokatif başlığıyla servis edildi.
Muhalefetin seçimlerde başarısız olacağını anlayan Amerikan yayın kuruluşu, kara propagandaya başvurdu. “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti, güçler ayrılığı dengesini ortadan kaldırarak ve muhalefeti sert bir şekilde bastırarak ülkeyi otoriter bir yola soktu” suçlamalarında bulunan dergi, yalan savurmada bir adım daha ileri giderek, “Erdoğan ve partisi, son on yılda birkaç kez seçimlere müdahale etti ancak her zaman başarılı olamadı” sözlerini sarf etti.
Dergi 2016’daki darbe sürecinden sonra görevden alınan yargıdaki FETÖ iltisaklı kişilerin de avukatlığına soyundu. Selahattin Demirtaş’ın tutukluluk halinin de eleştirildiği yazıda, muhalefetin ağzından söylemler üretmekten çekinmedi. “Seçimde hile yapılacak” iftirasının defaatle tekrarlandığı çalışmada, dış müdahale çağrısında bulundu. Seçimi yurt dışından gözlemcilerin takip etmesi gerektiğini belirten Forreign Policy, “uluslararası toplum, her türlü müdahaleye karşı sahada seçimi izlemek ve belgelemek için tüm kaynaklarını kullanmalı” ifadelerini kullandı. Foreign Policy’nin kara propagandasına diğer yayın organları da destek vermekten geri durmadı.
Batı medyası topyekûn saldırıya geçerken, Amerikan The Washington Post gazetesi, eş zamanlı olarak “Despotizmin büyüyen gölgesi Türkiye seçimlerinin üstünde pusuda bekliyor” başlığını attı. İngiliz Financial Times gazetesi, “Türk muhalefet lideri otokrasiye kayışı geri çevirmeye ant içiyor” diyerek Kılıçdaroğlu’na methiyeler düzerken, “Erdoğan’ın rakibi ‘Türkiye için ‘özgürlük ve demokrasi’ sözü verdi” başlığı ile okurlarının karşısına çıkan Euronews, “Laik muhalefet lideri, Rusya yerine Batı ile ittifak arzusunu açıkça ifade etti” diye yazdı.
Haftalık Fransız L’Express dergisi, 4 Mayıs tarihli sayısının kapağında “Erdoğan, kaos riski” gibi ifadelere imza attı. 14 Mayıs tarihinin Türkiye için bir “dönüm noktası” olduğu yorumu yapılan haberde, seçimlere katılımın yüksek oranlarda seyrettiği Türkiye’nin “özgür ve adil seçimlerin yapıldığı demokratik bir ülke olmadığı” şeklinde asılsız görüşlerle Foreign Policy’nin kuyruğuna takıldığı görüldü. Bir başka Fransız, Le Point dergisi de ‘Erdoğan, diğer Putin’ ifadesini kullanarak Türkiye’nin küresel alanda artan itibarına alenen saldırdı.
Alman Spiegel eklendi. Spiegel’in kapağında “Ayrılış mı yoksa kaos mu?”, “Erdoğan kaybederse ne olur?” gibi ifadelere yer verildi. Dergi, Alman Yeşiller Partisi’nin, Türkiye’de 14 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a oy verilmemesi çağrısında bulunduğunu duyurdu. Ayrıca, Yeşiller’in, Türkiye’deki seçimlere karışma anlamına gelecek, “Erdoğan’a oy vermeyin” çağrısında bulunduğunu da yazdı. Dergi, daha önce de “Bir ülke özgürlüğünü kaybediyor: Türkiye’ye odaklanın” diye yazmıştı.
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kazanacağını öngören Amerikan Time dergisi, seçim sonrasında “Gezi Parkı Kalkışması” benzer bir ayaklanma için nabız yoklamıştı. 7’li Masa’nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı röportajı okuyucularına servis eden dergi, iftiralar ile art niyetine kılıf uydurmuştu. Dergide, Gezi benzeri yeni bir kalkışma olması halinde Kılıçdaroğlu’na hazır olup olmadığı soruldu. Dergide, Kılıçdaroğlu’nun direnişin içinde olmasa da böyle bir girişime taraftarlarının hazır olduğunun kaydedilmesi, “Batı seçim sonrası kaosa oynuyor” değerlendirmesine sebep oldu.
Her fırsatta Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde yükselen Türkiye’yi hedef alan küresel finans çevrelerinin yayın organı İngiliz the Economist dergisi ise kapağında, “Demokrasiyi kurtarın”, “Oy verin”, “Erdoğan gitmeli” gibi ifadeler kullanarak, seçimlerde 7’li koalisyondan yana taraf olduğunu açıkladı.
